evet ters giden bir şeyler var...
ne olduğunun farkına tam anlamıyla varamadım belki ama ters giden bir şeyler olduğunu hissedebiliyorum - eminim siz de hissediyorsunuz ama dile getirmekte zorlanıyorsunuz. eminim siz de her geçen sabah uyandığınızda bir önceki sabahtan daha farklı bir çevre ile karşılaşıyorsunuz ve kendi kendinize şöyle diyorsunuz: "ne oluyor böyle?" ama hiçbir şey yapamıyorsunuz ve devam ediyorsunuz. biliyorsunuz ki dört duvar arasında da olsanız, uçsuz bucaksız çayırlara da çıkıp koşsanız, bir yerde durmanız gerekecek çünkü biliyorsunuz ki zaman bildiğiniz zaman değil, mekan bildiğiniz mekan değil. gittikçe daha da yabancılaşıyorsunuz etrafa; her geçen an kendi içinize çöküyorsunuz.
kara delik gibi...
tabii her şey "kütleye" bağlı...
önce beyaz "cüce", kütle el verirse "nötron" yıldızı ve daha da yeterse "kara delik". öyle ki olay ufkunu geçtikten sonrası sadece mutlak bir "tekillik"; orada ne zaman var ne mekan - tek ve yalnız bir nokta o kadar - ama bizler teorik olarak da şanslı değiliz kara delikler kadar çünkü diğer bir paralel evren de yok açılabileceğimiz, kendimizden kurtulabileceğimiz ve varlığımızın farkına varabileceğimiz. hepiniz yalnızsınız ama farkında değilsiniz işte. evren genişliyor siz "daralıyorsunuz" ve yapılabilecek hiçbir şey yok. aslında buradan bakınca ters giden bir şey yok gibi gözüküyor değil mi?
öyleyse neden bir şey yapamıyorsunuz?
neden?
çünkü her şey sizin istediğiniz gibi değil, siz "her şeyin" istediği gibisiniz.
14 Ağustos 2011 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder